Bismillahirrahmanirrahim:

    “Allah’ın Rahman ve Rahim ismiyle başlıyoruz.”

Kul Rabbi bi zidni ilmen, fehmen:

    “Allahım, maddi-manevi aklımı, zekamı arttır.”

ÖNSÖZ

Ruh ve bedeni göz önüne alalım.

Beden mi ruhu işletiyor, ruh mu bedeni işletiyor?

Ruh olmasa beden ne yapar?

Beden olmasa, ruh olgunlaşmak için nereye yönelir?

Ruh için beden çok kıymetlidir. Beden için de ruh, aynı şekilde kıymetlidir. Beden ruhun bineğidir.

Bedenle ruhu bir arada işleten nedir?

Akl-ı selim (sağduyu, sağlıklı ve dengeli düşünme), kalb-i selim (temiz gönüllü)dir.

İnsanda beş duyu vardır: Görmek, işitmek, tatmak, koklamak, dokunmak.

Bu beş duyuyu insan, gene ancak akl-ı selimle anlar. Ruh ile beraber bu duygular, bir hayvanda da mevcuttur. İnsan, hayvan ve bitki aleminin üstüne, akl-ı selimle çıkar.

Cenab-ı Allah, insanı akıl ile bütün varlıklara üstün kılmıştır. Allah’ın verdiği akıl olmasa Âdemoğlu bitkiler gibi yaşar.

İnsanlar, ulvi akl-ı selimle, kalb-i selimle yeryüzüne hakim kılınmıştır. Bununla beraber, Kur’an-ı Azimüşşan’a ayet-i kerime ile, hadis-i şerif ile uyması gerekmektedir ki, bu akl-ı selime ve kalb-i selime ulaşabilsin.

Bayramdan bayrama okuduğumuz Tekbir şöyledir:

Allahu ekber, Allahu ekber

Lâ ilahe illallahu vallahu ekber,

Allahu ekber ve lillahil hamd.

Ezan-ı Muhammedi’de ve beş vakit namazda daimi olarak bu tekbire devam ediliyor. Tekbir’de 99 Esma’dan ikisi, 11 kere geçiyor.

Beş vakit namaz, toplam kırk rekat eder. Bir rekatta 6 Allahu Ekber geçiyor. 6’yı 40’a vurursak, 240 defa “Allah,” 240 defa da “Hu” demiş oluyoruz ki, toplam 480 eder. Her vakitte 99 da tesbih çekiliyor. Demek ki, yalnızca bunları sayarsak, beş vakit namazda toplam 1000’e yakın Esma zikredilmiş oluyor.

Bilindiği gibi, “Namaz, müminin miracıdır.”

• • •

Elinizdeki kitap, ayet-i kerime ile, hadis-i şerif ile birlikte bir inanç sohbetidir. Yazması bize aitse, okumanız da size aittir. Okuyana, dinleyene karşı bir kusurumuz ya da eksiğimiz varsa, affedin.

Birçok  arkadaşlarımın bu kitaba emeği geçmiştir. Kendilerine burada teşekkür etmeyi bir borç bilirim.


Hacı Ahmet KAYHAN

Haziran 1991